Ko Tao

Bir aylık seyahatimizin sonunda, her birine ayrı ayrı âşık olduğumuz Tayland adaları arasındaki son durağımız Ko Tao. Adanın kıyılarında çok sayıda kaplumbağa olduğu için 'Kaplumbağa Adası' anlamına geliyor. Ko Phangan’dan hızlı feribot ile bir saatte Ko Tao’da oluyoruz. Diğer otellerimizin aksine denizden uzakta, ormanın içindeki bir tepede bulunan Ecotao Lodge Otel’de konaklıyoruz. Gidecek olanlara kesinlikle tavsiye ediyorum :)

Ko Phangan

 

Tayland Körfezi’ndeki bir sonraki durağımız, Ko Samui’nin iki kız kardeşinden biri olan Ko Phangan. Adaya gelen turistlerin çoğu sırt çantalı gezginler ve yogilerden oluşuyor. O yüzden oldukça salaş bir atmosfer hâkim.

Ko Samui

 

Ko Samet’ten sonraki durağımız Ko Samui. Tayland adaları arasında Phuket’ten sonraki en büyük ada olduğu söyleniyor. Tayland Körfezi'ndeki en büyük ada olan Ko Samui’yi iki küçük “kız kardeşi” takip ediyor: Ko Phangan ve Ko Tao. Bu üç kız kardeş adalardan sadece burada havaalanını olmasından dolayı, Bangkok'tan veya yurtdışından gelen turistler önce buraya iniyor. Her üç ada arasında düzenli feribot seferleri bulunuyor. Bu durum birden fazla yer görmek isteyenler için bu adayı ziyaret ettiklerinde avantaj sağlıyor. 

Luzern

Büyük kentlerden yavaş yavaş sıkılmaya başlamamızın üzerine, bir süre önce Avrupa seyahatlerimizde olabildiğince küçük kasaba ve köylere gitmeye karar veriyoruz. Bu seyahatimiz de, işi gereği İsviçre’ye sıkça gidip gelen eşim Ömer’in “Gstaad ve Giessbach’ı görmeye gidelim mi?” demesiyle şekilleniyor. Biletlerimizi almadan önce yaptığımız araştırmalar, bize rota olarak Luzern ve Giessbach’ı işaret ediyor. Gstaad’ı da başka bir programa saklıyoruz. Sonuçta diğer seyahatler için de bahane lazım, değil mi? :)

Sinaia

Bükreş yazımda Romanya’ya düğün vesilesiyle geldiğimizden bahsetmiştim. Ankara’ya dönmeden Romanya’da bir günümüz daha var. Biz de Ömer ile Bükreş’e yakın, tren ile gidebileceğimiz yerlere bakıyoruz. Gönül ister ki vaktimiz olsun ve tüm Transilvanya Bölgesini gezebilelim. Ancak böyle bir vaktimiz olmadığından Bükreş’ten Transilvanya Bölgesine geçişte bulunan Sinaia’ya gitmeye karar veriyoruz. (Bir daha gelmek için bahanemiz de hazır :) )

Phuket

Nihayetinde balayımızın asıl hedefi olan Phuket’teyiz! Bangkok’ta geçirdiğimiz dört günün ardından Thai Havayollarıyla yaklaşık bir buçuk saatlik uçuştan sonra Phuket Havaalanına varıyoruz. Havaalanından çıkarken hangi bölgeye ne kadar ödememiz gerektiğini gösteren “taxi-desk”i görüyoruz. Tam o tarafa yönelmişken bir tur firması yetkilisi sesleniyor ve tur paketi satın almamız durumunda bizi otele ücretsiz götüreceklerini söylüyor. Phuket’e gelmeden önce yapmayı planladığımız turdan bahsettiği için de ufak bir pazarlık sonrasında tur paketini satın alıyoruz.

Bangkok

Balayına nereye gideceğimizi uzunca düşündükten sonra, hem bizi fazlasıyla heyecanlandıran hem de maddi olarak yormayacak bir yer olan Tayland’a gitmeye karar veriyoruz. Tabi farklı bir kültürü keşfetme fikri de cabası… 2013 yılının haziran ayında Swiss Air’le yaklaşık 12 saatlik uçuştan sonra Bangkok’tayız. Valizlerimizi alıp taksiye binmek için dışarıya çıktığımızda keskin bir koku bizi karşılıyor. Daha önce kardeşim Kürşat’ın “ülke kokuyor” demekle ne demek istediğini o zaman tam anlamıyla anlıyorum.

Barselona (2. Bölüm)

Barselona denilince akla futbol, deniz ve elbette Gaudi geliyor. Diğer yazımda, uzun uzun Barselona sokaklarından ve meydanlarından bahsetmiştim. Şimdi sıra geldi Antoni Gaudi’ye…

19. yüzyılın sonuna doğru Barselona’da yeni bir sanat ve mimari tarz olan Modernismo doğuyor. Katalan milliyetçiliğinin kendini ifade etme biçimi olarak da kullanıldığından Katalan Art Nouveau’su olarak da biliniyor. Barselona’da Modernismo’nun başlıca öncüleri Josep Puig i Cadafalch, Lluis Domenech i Montaner ve Antoni Gaudi olarak biliniyor.

Barselona (1. Bölüm)

Madrid’den başlayan İspanya seyahatimin son durağı olan Barselona, Akdeniz’in en işlek liman kentlerinden biri. Katalonya Özerk Bölgesi’nin başkenti olan Barselona; kültür, ticaret ve spor alanında Avrupa’nın büyük kentleriyle rekabet içinde. Ayrıca Fransa sınırına yakın olmasından dolayı Fransız kültürüyle de benzerlik söz konusu. Çok sayıda tarihi yapının yanı sıra, ızgara planı caddeleri ve modern yapılarıyla da dikkat çekiyor. Barselona; parkları, müzeleri, barları, alışveriş merkezleri, plajları ve cesur çağdaş tasarımlarıyla herkese hitap eden bir kent.

Zaragoza

Madrid’den Barselona’ya geçerken Aragon Özerk Bölgesi’nin başkenti olan Zaragoza’ya uğruyorum. Zaragoza bir yerden bir yere giderken mola verilen bir kent gibi görünse de, sokaklarda gezerken insanı etkisi altına alıyor. Henüz turistler tarafından keşfedilmediği için kendi halinde sakin bir kent.

Pompei

Bundan tam 2000 yıl önce insanlar nasıl yaşıyorlardı? Nelere öncelik veriyorlardı? Bu tip sorular zaman zaman hepimizin aklına gelir… Pompei, bu sorulara kısmen de olsa cevap bulabileceğiniz nadir yerlerden biri. Napoli’ye yaklaşık 40 dakika mesafede olan şehre trenle ulaşmak oldukça kolay.