3 Nisan 2017 Pazartesi

Tromso

Tromsø Gezilecek yerler

Tromso gezi notları için dinleme tavsiyem, Sami Halkı’nın geleneksel müziği olan joik! :)


Norveç’in Arktik Kapısı, Tromso

Norveç’in meşhur doğası ve elbette kuzey ışıkları için Scandinavian Havayolları’yla yaklaşık iki saatlik uçuş ile Tromso’ya gidiyoruz. Daha havaalanında bagaj beklerken pencereden gördüğümüz karla kaplı tepeler ve buz gibi gri renkli deniz manzarası karşısında bambaşka bir dünyaya geldiğimizi hemen anlıyoruz.


Havaalanından kent merkezine üç şekilde ulaşım sağlanıyor. Her yerde olduğu gibi taksi tutup 10 dakika sonra merkezde olabilirsiniz. Diğer bir seçenek, durakları havaalanı otoparkının dışında yol kenarında olan 40 veya 42 numaralı şehir içi otobüsler ile merkeze 15-20 dakikada gidebilirsiniz. Bu otobüslerin biletini otobüsün içinden alırsanız tek yön 50 NOK, havaalanından çıkmadan geliş katındaki The Point Kiosk’tan alırsanız 30 NOK ödemeniz gerekecek. Bunun dışında bizim de otele giderken kullandığımız Flybussen isimli havaalanı ekspres otobüsleri var. Gelmeden web sayfası üzerinden bilet alırsanız 63 NOK’a, otobüsün içinden bilet alırsanız 90 NOK’a 10-15 dakikada merkeze gidebiliyorsunuz. 

Merkezdeki Tromso Katedrali’nin arkasındaki Amalie Otel’de konaklıyoruz. Temizlik, internet erişimi ve kahvaltı açısından oldukça ortalama bir otel. Ayrıca otel çalışanlarının da pek ilgili olduğunu söyleyemeyeceğim. Açıkçası, bir daha Tromso’ya gidecek olsak Thon Otel zincirlerinden birinde kalmayı tercih ederiz.

Kuzey Kutbu Dairesi’nin yaklaşık 400 km daha kuzeyinde bulunan karla kaplı engebeli zirvelerle çevrili Tromso, birçok ada ve adacıktan oluşan bir şehir. Tüm bu adalar birbirine köprülerle bağlanıyor. Önceki yüzyıllarda, kent fok ve balina avlama ile balıkçılıkla anılırken, son zamanlarda kuzey ışıkları gibi Arktik aktivitelerle gündeme gelmeye başlıyor. (Arktik, kuzey kutup bölgesi veya kutupsal anlamına geliyor.) Zaten bizim de daha havalar ısınmadan buraya geliş amacımız kuzey ışıklarını yakalamak!

Tromso gezilecek yerler
Tromso işte tam olarak burada.
Gelelim üç gece kaldığımız Tromso’da bizim neler yaptığımıza… Son iki günü turlara ayırdığımız için ilk gün merkezi geziyoruz. Zaten küçük bir şehir olduğundan merkezde görülecek yerler için bir gün bize yetiyor. İlk durağımız, Arktik buzullardan esinlenerek modern bir mimariyle yapılmış Polaria Müzesi. Giriş ücreti 130 NOK olan müzede; Norveç Denizi’yle bağlantılı olan bir havuz, burada yaşayan birbirinden tatlı fok balıkları ve arktik hayatı anlatan sergi var. Ayrıca belli saatlerde kuzey ışıklarının nasıl oluştuğunu açıklayan ve arktik flora ve faunayı gösteren filmler yayınlanıyor. Bu filmler çok etkileyici.

Tromso gezilecek yerler
Norveç Denizi ve sağ tarafta da Polaria Müzesi

Tromso gezilecek yerler
Çok hareketli ve oyuncu foklardan biri!

Polaria Müzesi gezilecek yerler
Sakallarıyla çok yaşlı izlenimi veren bir diğer fok. Belki de yaşlıdır, kim bilir…

Polaria müzesi gezilecek yerler
Alt kısmı cam olan havuzda fokla farklı taraflarda aşk yaşıyoruz :)

Tromso gezilecek yerler
Svalbard’ın 1918 ve 2013 yıllarında çekilmiş fotoğraflarından küresel ısınmanın ne kadar ciddi boyutlara ulaştığını görebiliyoruz.
Kentin en meşhur caddesi olan Storgata’nın üzerinde Tromso Katedrali (Domkirke) var. 1861 yılında yapılmış olan bu ahşap katedralin içinde bir de dilek ağacı var. Dilek dilemek isteyenlere duyurulur :)

Tromso Katedrali
Tromso Katedrali
En eski ve işlek caddesi Storgata’da mağazalar, kafeler, restoranlar, barlar ve hediyelik eşya satan mağazalar var. Bu caddede 1969 yılında büyük bir yangın çıkıyor. Binaların çoğu bu yangında yok oluyor. Ancak aslına uygun olarak tekrar inşa ediyorlar.

Storgata tromso
Tromso’da bol bol yürüdüğümüz Storgata
Bence bir kentin kütüphanesine bakarak orası hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. Aslında kütüphaneler sadece bir bina olmanın dışında çok şey anlatır. Tromso’nun kütüphanesi de bize buranın öğrenci kenti olduğunu ve insanların okumayı sevdiklerini anlatıyor. Mimarisi ise gerçekten büyüleyici.

Tromso kütüphanesi
Mimarisiyle görülmeye değer Tromso Kütüphanesi
Kütüphanenin biraz ilerisinde Skippergata üzerinde Siste Skanse isimli fotoğraf stüdyosu var. Seyahatlere çıkmadan önce mutlaka baktığım Atlas Obscura  sayesinde bu stüdyoyu öğreniyoruz. Dünyanın en küçük ve en ilgi çekici portre stüdyosu olan Siste Skanse sadece 5.8 m² ve Polaroid#405 fotoğraf makinası ile çekim yapıyorlar. Biz de burada birer portre fotoğraf çekinmek istiyoruz ancak her gün uğramamıza rağmen hep kapalı olarak buluyoruz.

Siste Skanse
5.8 m²’lik Siste Skanse fotoğraf stüdyosu
Kent merkezinden bindiğimiz 26 numaralı otobüs ile Fjellheisen durağında inip Floya Tepesi’ne (Fjellheisen) çıkan teleferik noktasına gidiyoruz. Bu tepeden tüm Tromso’yu seyretmek istiyoruz. Ancak teleferik görevlisi fırtına olduğundan dolayı kimseyi yukarıya çıkaramayacağını söylüyor. Biraz da hayal kırıklığıyla dönüşte otele kadar yürüyüş yapalım diye düşünüyoruz ve karşılaştığımız rüzgardan sonra bizi tepeye çıkartmayan görevlinin aslında nasıl bir iyilik yaptığını fark ediyoruz!

Floya Tepesi ve Fjellheisen
Floya Tepesi (Fjellheisen)
Dönüş yolunda 1965 yılında yapılmış Ishavskatedralen olarak da bilinen Arktik Kilise’ye gidiyoruz. Giriş ücreti 50 NOK olan kilise üçgen prizma formunda modern bir mimari ile yapılmış. Ayrıca Kuzey Avrupa’nın en büyük vitray camlı kilisesi özelliğini taşıyor.

Tromso Arktik Kilise
Arktik Kilise

Tromso Arktik Kilise
Arktik Kilise’nin gece görünümü

Gelelim Tromso’da katıldığımız turlara… Aslında Tromso’da turizm demek, tur demek. İşlerini inanılmaz profesyonel yapıyorlar ve katıldığınıza kesinlikle değecek turlar düzenliyorlar. Biz Tromso’ya gitmeden önce Sami Halkı ve ren geyikleri,  fiyortlar ve kuzey ışıkları turlarını ayarlıyoruz. Tüm turları firmaların web sitesi üzerinden satın alabileceğiniz gibi “Visit Tromso”  isimli turist ofisinin web sayfası üzerinden de halledebilirsiniz. Tur fiyatları ilk etapta çok yüksekmiş gibi gözükebilir ancak Norveç standartlarına göre son derece uygun olduğunu ve tek başınıza yapmaya kalkışsanız ciddi anlamda uğraşacağınız tecrübeler vaat ettiğini söylemeliyim. Kısacası, kendinizi Norveç tur organizatörlerine bırakmanızda fayda var :)

Sami Tarihi ve Ren Geyikleri Turu (Reindeer Sledding, Reindeer Feeding and Sami History)

Tura Tromso Arctic Reindeer Experience firması ile gidiyoruz. Turun sadece ren geyikleri beslediğiniz ya da hem ren geyiklerini besleyip hem ren geyikleri kızaklarıyla gezinti yaptığınız birkaç seçeneği var. Zaten içinde bulunduğunuz kartpostallık ambiyans, tanık olduğunuz kültür ve sizinle ilgilenen birbirinden nazik insanlar başlı başına bir deneyim. Biz burada ren geyiklerini besleyeceğimiz ve 15 dakikalık kızak yapacağımız turu 1.190 NOK’a satın alıyoruz. Söylediğim gibi ilk bakışta tur ücreti yüksek gibi gözüküyor ancak içinde ulaşım ve yemeğinde olduğunu düşününce abartı bir şey olmadığını anlıyoruz. Malum Big Mac Menü’nün 100 NOK, tek yön ulaşımın 33 NOK olduğu bir yerden bahsediyoruz. Bana sorarsanız, buraya yarım gününüzü ayırırken tereddüt dahi etmeyin.

Ziyaret edeceğimiz ailesinin yaşadığı çiftlik şehrin dışında olduğu için merkezdeki Radisson Blu Otel’in önünde buluşup rehber eşliğinde çiftliğe gidiyoruz. (Otellerin büyük çoğunluğu birbirine birkaç dakika uzaklıkta.) Bizi inanılmaz sıcak karşılayan aile öncelikle kısaca çiftliklerini ve ren geyiklerini anlatıyor. Hemen ardından ren geyiklerini beslemeye gidiyoruz.

Reindeer Sledding
Dost canlısı Sami ailesi
Çiftliğe elimde yem dolu kovayla girince tüm ren geyikleri birden bana doğru koşmaya başlıyor. Haliyle epey bir tedirgin oluyorum ve kovayı yere atıp ben de çiftliğin dışına koşuyorum :) Sami kadını hemen yardımıma geliyor ve ben hayvanlara alışana kadar ren geyiklerini beraber besliyoruz.

Tromso Arctic Reindeer Experience
Ren geyiklerine alışma aşaması

Tromso Arctic Reindeer Experience

Tromso Arctic Reindeer Experience

Tromso Arctic Reindeer Experience

Tromso Arctic Reindeer Experience
Bu tatlı hayvanlara alışmam çok da uzun sürmüyor :)

Tromso Arctic Reindeer Experience

Tromso Arctic Reindeer Experience
Kaçan geyikleri yakalamak için nasıl kement atılacağını öğrenmeye çalışıyorum. Çok başarılı olduğum söylenemez!

Tromso Arctic Reindeer Experience
Isınmak için karların üstüne ateş yakıyoruz :)

Tromso Arctic Reindeer Experience
Önde rehber arkada birbirlerine bağlı kızaklarla deniz kenarında geziniyoruz.

Tromso Arctic Reindeer Experience
Karların üstünde ağır ağır geziyoruz :)

Tromso Arctic Reindeer Experience

Oldukça rahat bir programı olan turda sizi hiçbir şey için acele ettirmiyorlar ve keyifle anın tadını çıkarabiliyorsunuz. Biz de çiftlikte gerçekten çok güzel vakit geçiriyoruz. Çiftlik dediysem öyle küçük, sınırları dar bir alan hayal etmeyin. Gittiğimiz çiftliğin sınırlarını iki yanda deniz ve bir yanda da dağ oluşturuyor. Ayrıca harika bir manzaraya sahip. Anlayacağınız ülkede insan refahı kadar hayvan refahı da yüksek!

Reindeer Sledding, Reindeer Feeding and Sami History
Çiftliğin manzarası

Reindeer Sledding, Reindeer Feeding and Sami History
Çiftliğin manzarası

Reindeer Sledding, Reindeer Feeding and Sami History
Sami ailesine ait çadırların uzaktan görünümü
Ren geyiklerini besleyip, gezintimizi de yaptıktan sonra çadırda bizim için hazırladıkları geyik etinden yapılmış yemeği yemeğe gidiyoruz. Haliyle ren geyikleriyle bu kadar haşır neşir olduktan sonra vejetaryen menüyü yemeği tercih ediyorum. Önce besleyip sonra yemek biraz garip cidden!

Reindeer feeding
Yemekten sonra odun ateşinde hala ısınmaya devam ediyorum :)
Karnımızı doyurduktan sonra diğer çadıra geçiyoruz. Çiftlik sahibimiz, Sami halkının geçmişi, yaşantısı ve kültürü hakkında oldukça değerli bilgiler veriyor. Kullandıkları eşyaları gösteriyor. Hatta hep beraber geleneksel müzikleri olan “joik” bile söylüyoruz.

Vikinglerden önce bu topraklarda yaşayan Samilerin kendi dilleri, bayrakları, marşları ve ulusal günleri var. İlk Samilerin çoğu ren geyiği yetiştiriciliği ve balıkçılık ile uğraşırken, günümüzde birçoğu kentte başka işlerde de çalışıyor. Şaman inancına çok benzeyen kendi dinleri olmasına rağmen, günümüzde birçoğu Hristiyanlığı benimsemiş durumda. Ancak özellikle doğayla iç içe olan bu aile, Şamanizm’den de kopmamış.

Sami People
Çiftlikten ayrılmadan önce toplandığımız çadır.
Fiyort Turu (Fjord Excursion by car)

Ertesi gün ise Arctic Explorers firmasından yine önceden ayarladığımız fiyort turumuz var. Havalar biraz daha ısınmış olsaydı fiyortları gemiyle gezmeyi tercih edebilirdik ancak bu hava koşullarında tekneden dışarı çok çıkamadıktan ve teknenin camlarının arkasından baktıktan sonra tam olarak istediğimiz deneyimi yaşayamayacağımızı düşünüyoruz. Bu nedenle de arabayla fiyortların yakınına kadar gidip, sonrasını yürümeyi tercih ediyoruz. Daha ilk fiyortta, doğru tercih yaptığımızı anlıyoruz.

İtalyan rehberimiz Luca sabah saat 10 gibi bizi otelimizden alıyor. Turda bizim dışımızda Avustralyalı bir çift daha var. Hep beraber düşüyoruz yollara.

Fiyort turu
Turda dolaştığımız güzergâh
Meşhur Norveç doğasının alamet-i farikalarından biri olan fiyortlar, buzul çağlarda buzul aşındırması sonucu oluşan ve genellikle iç kesimlere kadar sokulan dik körfez olarak tanımlanabilir. Genellikle kuzey ülkelerinde görülseler de, bizim ülkemizde de Sinop’ta son buzul çağında oluşmuş Hamsilos Fiyordu olduğunu söylemeliyim.

Kald Fjord
Kald Fiyordu

Kald Fiyordu
Kald Fiyordu

Ers Fiyordu
Ers Fiyordu

Ers Fiyordu
Ers Fiyordu

Katt Fiyordu
Denizin donduğunu hayatımızda ilk kez Katt Fiyordu’nda görüyoruz. Gerçekten olağanüstü.

Katt Fiyordu
Katt Fiyordu

Katt Fiyordu
Donmuş Norveç Denizi ve dağın yamaçlarında balıkçı evleri

Sørfjorden
Sørfjorden

Sørfjorden
Sørfjorden

Sørfjorden
Sørfjorden’deki balıkçı kulübesi

Vasstrand
Vasstrand

Vasstrand
Vasstrand’da üşüyen çift

Vasstrand
Vasstrand

Sommarøy
Sommarøy

Gjellvika, Kvaløya
Gjellvika (Kvaløya)

Gjellvika, Kvaløya
Tur rehberimiz Luca
Sabah saat 10‘da başlayan fiyort turumuz öğleden sonra saat 16:30 gibi bitiyor. Gün boyunca tanık olduğumuz manzara ve ambiyansları anlatacak kelime bulmak hiç kolay değil. Bu coğrafyaya yolunuz düşerse mutlaka yaşamanız gereken bir deneyim olduğunu söyleyebilirim. Sık sık gözlerinizi ovuşturacak, kimi yerlerde günlerce kalmak isteyeceksiniz. Keyfinizin kaçmaması için sıkı giyinmeniz yeterli. (Gerekirse turda termal monttan bota kadar her şeyi ücretsiz temin edebilirsiniz.)

Kuzey Işıkları Turu (The Ultimate Northern Lights Chase)

Gelelim en merak ettiğimiz ve bizi kutup soğuklarına kadar getiren kuzey ışıkları turuna… (Aslında buraya tamamen kuzey ışıkları için gelmiştik ama gördüklerimizden sonra Tromso’nun kuzey ışıklarından çok daha fazlası olduğunu anladık.) Tromso’ya gelmeden önce kişi başı 1000 NOK’a Aurora Excursion Firması’ndan tur satın alıyoruz. Ancak ren geyikleri turundan döndükten sonra firma yetkilisinden hava koşullarından dolayı turun iki gün boyunca iptal edildiğine dair bir e-posta alıyoruz. Hemen dışarıya çıkıp diğer firmaları dolaşmaya başlıyoruz. Ama gittiğimiz tüm firmalar şiddetli bir fırtına beklendiğini ve turlarını iptal ettiklerini söylüyorlar. Acayip moralim bozuluyor ve elimizden de bir şey gelmediği için otelimize geri dönüyoruz. (Bu arada cidden dışarıda çok soğuk bir hava var. Pamuk şekeri büyüklüğünde kar yağıyor.)

Ertesi gün, yani bizim Tromso’daki son günümüzde sabahtan fiyort turuna gidiyoruz. Daha önce de bahsettiğim rehberimiz Luca, bize kuzey ışıklarını görüp görmediğimizi sorduğunda bir gün önce yaşadıklarımızı anlatıyoruz. O da bize kendi firmaları da dâhil olmak üzere bazı firmaların sırf kuzey ışıklarını görebilmek için Finlandiya’ya kadar gittiğini söylüyor. Bu tarz firmalara bakmamızı öneriyor. Luca bizi otele bırakır bırakmaz hemen turist ofisine gidiyoruz. Fiyort turuna da katıldığımız firma olan Arctic Explorers’dan  çok memnun kaldığımız için yine onları tercih ediyoruz. Tur paketinin içinde termal kıyafet, tripot, fotoğraf çekimi, sıcak içecek gibi birçok şey var.

Büyük bir heyecanla Clarion the Edge Otel’de 18:30’da buluşuyoruz. Turda toplam 10 kişiyiz. (Tromso’da çok fazla sayıda kuzey ışıkları turu var ama tercih aşamasında grubun büyük olmaması bence önemli bir detay.) Öncelikle termal kıyafet, termal bot, atkı, eldiven, bere ve hatta yün çorapların olduğu giyinme odasına gidiyoruz. Soğuğa karşı sıkıca giyindikten ve Beliz Hanım’ın tavsiyesi üzerine Tromso’ya gelmeden Decathlon’dan aldığımız ayak ısıtıcısını da çoraplarımıza yapıştırdıktan sonra düşüyoruz yollara. (Bu arada ayak ısıtıcısı kesinlikle atlanmaması gereken bir ayrıntı!)

Tıpkı Luca gibi hem çok sempatik hem de işinde çok iyi olan Hollandalı tur rehberimiz Emma, elinde haritalar ile bulutların olmadığı açık gökyüzünü arayacağımız yerleri gösteriyor, bir yandan da sürekli meteorolojik verileri inceliyor. Bizden de sürekli gökyüzüne bakmamızı ve yıldızları gördüğümüz yerde ona seslenmemizi rica ediyor. Öyle ki, kuzey ışıklarını görebilmek için mutlaka açık bir gökyüzü bulmanız gerekiyor. (Gökyüzü açık olduğunda da hiçbir şeyin garantisi yok, Tromso’dan kuzey ışıklarını göremeden dönen sayısız turist var. Bu doğa harikasını görebilmeniz için her şeyin doğanın elinde olması bana göre işin gizemini ve keyfini iyice arttırıyor. Son olarak, ışıkların o geceki renk ve kuvveti de yine tamamen doğaya kalmış.) Biz Tromso’dan yaklaşık bir buçuk saat uzaklaştıktan sonra yıldızlar hafiften görünmeye başlıyor. Çevrede hiçbir ışığın olmadığı zifiri karanlık bir yerde arabadan iniyoruz. Tripotlarımızı kurup fotoğraf makinalarımızı ayarlıyoruz. Bu sırada Emma hepimize sıcak çikolata dağıtıyor. Biz her şeyin yolunda gitmesini umarak beklemeye başlarken, bir gece vakti kuzey kutup dairesinin içinde kapkaranlık bir noktada bu havayı teneffüs etmek bile başlı başına inanılmaz keyif veriyor.

Kuzey ışıkları bir diğer adıyla Aurora, güneşte meydana gelen manyetik patlamalar sonucunda uzaya saçılan manyetik parçacıkların dünyanın manyetik alanına girmesiyle uyarılıyor ve foton salınımı meydana geliyor. İşte bizim gökyüzünde gördüğümüz ışıklar, aslında tepkime sonucu oluşan fotonlar. Bu ışıklar en net kutup bölgelerinde görülüyor. Kuzey kutbunda görülen ışıklara Aurora Borealis, güney kutbunda görülen ışıklara da Aurora Australis deniliyor. Birçok kişinin bu ışıkları görmek için kuzey kutbunu tercih etmesinin sebebi ise, kuzey kutup dairesinin içinde yerleşim alanlarının olması ve güney kutbuna göre ulaşımın daha kolay ve ucuz olması.

Kuzey ışıkları Ekim ayı ortasından Nisan ayının ilk haftasına kadar gözlemlenebiliyor. Aslında kuzey ışıkları tüm yıl boyunca oluşuyor.  Ancak Mart’tan sonra kuzeyde günler uzamaya başladığı ve belli bir aydan sonra gece yarısı bile güneş olduğu için oluşan ışıkları görme şansınız olmuyor.

Biz çoğu zaman olduğu gibi burada da şanslıyız ve ışıklar yavaş yavaş kendini göstermeye başlıyor. Aslında kuzey ışıklarını tarif etmek hemen hemen imkânsız. Tek söyleyebileceğim, fotoğraflarda olduğu gibi rengârenk bir görüntüye değil, çok daha gizemli ve etkileyici bir doğa olayına tanık oluyorsunuz. (Fotoğraflardaki görüntünün sebebi uzun pozlama) Işıklar oluşmaya başlarken sanki bir bulut gibi hissediliyor. Sonra birden ışıklar çoğalıyor, tüm gökyüzünü kaplıyor ve kuzey ışıkları dans etmeye başlıyor :) Gerçekten tam anlamıyla büyüleyici ve zaman zaman ürpertici bir olay…

Kuzey Işıkları

Kuzey Işıkları

Kuzey Işıkları

Kuzey Işıkları

Kuzey Işıkları

Kuzey Işıkları

Kuzey Işıkları

Kuzey Işıkları

Kuzey Işıkları


Tepemizde dans eden kuzey ışıklarını seyretmeye doyamıyoruz. Her ne kadar bilimsel açıklamasını bilsem de kuzey ışıkları benim için bir mucizeyi ifade ediyor! Su gibi akan birkaç saatin ardından ışıklar yerini önce yıldızlara, sonra bulutlara bırakıyor. Biz de, gece başlarken ışıkları görme ihtimalimizin çok da yüksek olmadığını söyleyen ama beklenmedik sonuçtan dolayı çok mutlu olan Emma’nın yaktığı ateşin çevresinde aklımızda dans eden ışıklar yemeğimizi yiyoruz.

Kuzey ışıkları
Kuzey ışıklarının gitmesiyle acıktığımız ve üşüdüğümüz aklımıza geliyor :)
Karnımızı doyurup sıcak bir şeyler içtikten sonra yaklaşık iki saatlik yolculuğun ardından gece 1:30 gibi otelde oluyoruz. Birkaç saat sonra uyanıp havaalanına gidecek olmamız bile canımızı sıkmıyor. Ne de olsa en derin uykumuzda bile böyle bir rüya göremezdik!




Oslo gezi notları için tıklayınız.

6 yorum:

  1. HARIKA olmus cok begendim. Fotograflar cok guzel, bilgilerin cok guzel, ellerine saglik... Atlas Obscurayi ogrenmis oldum, cok istiyordum gittigim yerlerde fotograf ben de... Blogunu takip listeme alacagim. Eger yazi linklerini paylasmak istersen blogumda cok sevinirim.

    YanıtlaSil
  2. Merhaba Beliz Hanım,

    Geç cevap için kusura bakmayın. Gezi notlarımı keyifle okumanıza sevindim :) Başka yazılarda görüşmek üzere...

    YanıtlaSil
  3. Merhaba yazınızı okudum ve gerçekten bayıldım iki sorum olacak: (sadece) tura ne kadar para ödediniz ve fotoğraf çekimi var dediniz kamera getirmeden orada fotoğraf çekimi mi oluyor yoksa kamera getirmek lazım mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Aslı Hanım,

      Eğer bahsettiğiniz tur, Kuzey Işıkları Turuysa 1.650 NOK ödemiştik. Tur paketinin içinde termal kıyafet, tripot, fotoğraf çekimi, sıcak içecek ve tur sonunda atıştırmalık yiyecek bir şeyler vardı. Aynen fotoğraf makinanız olmasa bile tur rehberi sizin fotoğraflarınızı çekiyor ve turun sonunda kuzey ışıklarıyla fotoğraflarınız oluyor.(tabi görebilirseniz)

      Ama tüm turlarda böyle değil. Paketi satın almadan içinde neler var ve tur kaç kişilik bunları mutlaka öğrenin. Zaten tur fiyatları da bu ayrıntılar doğrultusunda değişiyor. Bizim gittiğimiz Arctic Explorers firmasını (https://arcticholidays.org/northern-lights-trips) tavsiye ederim.

      Sil
  4. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  5. Merhaba,
    Bilgiler ve fotograflar harika. Ellerinize sağlık. Biz de bu Cuma günü Oslo, Bergen, Tromso seyahatine çıkıyoruz. Araştırma yaparken blog yazınızı okudum. Teşekkürler, tekrar emeğinize sağlık. Blog adresim: seyahatnotlarim.blogspot.com

    YanıtlaSil