Evlendiğimden beri neredeyse her bayram gittiğimiz ve her seferinde huzur bulduğumuz Çamlıyayla, bizim için oldukça özel bir yer. Özellikle Ömer’in Çamlıyayla için hissettikleri, burayı bizim için ayrı bir noktaya taşıyor. Ve sıra blogda da nihayet bu doğa harikası yaylaya geliyor.
Muhteşem bir doğaya ve son derece sıcakkanlı insanlara sahip olan Çamlıyayla, burada sürekli yaşayanlar dışında Mersin, Tarsus ve Adana'nın bunaltıcı yaz sıcaklarından kurtulmak için gelen çok fazla sayıda insan ağırlıyor. Eşimin anneannesi ve dedesi de çok uzun yıllardır olduğu gibi hâlâ yazları burada geçiriyor.
Yaylada ilk göze çarpan şeylerden biri elbette samimi komşuluk ilişkileri. Bu tip ilişkilerin tamamen yok olduğu büyük şehirlerden sonra, hemen hemen herkesin birbirini tanıdığı mahalleler insana kendini çok farklı hissettiriyor. Yemyeşil bahçelere sahip birbirinden etkileyici yayla evleri ise bambaşka bir hikâye… Meyve ağaçları ve rengârenk çiçeklerle dolu bahçe ve çardaklarda insan çoğu kez zaman kavramını unutuyor.
Yayla evi |
Genelde yayla tatillerimizi dinlenerek ve kafa dinleyerek geçirsek de, bu kez artık biraz etrafı gezmek istiyoruz. Bu noktada Çamlıyayla’nın gerçek anlamda büyük olduğunu ve bu uçsuz bucaksız topraklarda gidebileceğiniz sayısız yer bulunduğunu söylemem gerekiyor. Gezilecek bu kadar çok yer olunca, biz de zamanımız kısıtlı olduğu için birkaçına gidebiliyoruz. İlk durağımız, Çamlıyayla’nın saklı cenneti olarak da bilinen Kisecik Kanyonu. Torosların zirvesinden dar ve dik yollardan geçerek kanyona ulaşıyoruz. Arabadan indiğimiz anda, karşılaştığımız manzaradaki yeşil ve mavinin buluşması huzur veriyor. Eşyalarımızı bırakacağımız bir masa bulduktan sonra hemen suya giriyoruz. Kesinlikle uyarmalıyım, buz gibi! Suyun soğukluğundan ve tam hazırlıklı gelmediğimizden dolayı suyun içinde yürüyerek veya yüzerek kanyonda ilerleyemiyoruz. Biz de sarp kayalıkların arasından salın gidebildiği yere kadar gidiyoruz. Kanyonun, doğanın ve suyun tadını çıkardıktan sonra bir Çamlıyayla klasiği olan sıkmalarımızı yiyerek karnımızı doyuruyoruz.
Kanyondaki parkurun başından sonuna yürümek yaklaşık altı saat sürüyormuş. Seneye hazırlıklı gelip bu parkuru yürüyeceğimizin kararını alarak kanyondan ayrılıyoruz. Sırada ikinci durağımız olan Sinap Kalesi var. Torosların her yeri birbirinden güzel olduğu için yolun hiç bitmesini istemiyoruz.
Tepeden kanyonun görünen kısmı |
Saklı Cennet, Kisecik Kanyonu |
Saklı Cennet, Kisecik Kanyonu |
Salla kanyonda ilerlerken gördüğümüz bu borular sayesinde Tarsus’a içme suyu sağlanıyor. |
Salla gidebildiğimiz son yer… |
Güldüğüme aldanmayın, suyun soğuğu bıçak gibi kesiyor! |
Dönerken sala biraz da ben yön veriyorum :) |
Kanyon soframız :) |
Kisecik Kanyonu |
Seyahat ettiğimiz yolların manzarası |
Sinap Kalesi |
Sinap Kalesi’nin harap durumdaki iç kısmı |
Sinap Kalesi ve biz :) |
Yangın gözetleme kulesi |
Cehennemdere Vadisi ve ben |
O kadar yüksek bir yerdeyiz ki, Torosların ağaç yetişmeyen yerlerini seyrediyoruz. |
Torosların nefes kesen manzarası |
Cehennemdere Vadisi |
Son pozlarımızı da verip yürümeye hazırlanıyoruz. |
Benden yaşlı çamların arasından yürürken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum. |
Kayaların dibinde hayata tutunmaya çalışan karanfil |
Baştepe’den Namrun Kalesi ve Çamlıyayla |
Sevgili rehberlerim Halime Anne ve Canan Teyze :) |
Bulutlardan Baştepe görünmüyor. |
Sinap Kalesi |
Şu sıralar restorasyon çalışmaları olan Namrun Kalesi |
Tepeden detaylar |
Çamlıyayla’da gün batımı |
Köy camisi |
Eski yayla evleri pencereleri |
Bol şuruplu karsambaç |
Ne güzel bir gezi olmuş ☺ Çamlıyayla'nın yakınlarından sürekli geçip de bu güzelliklerin farkına varmamışız hiç. Gerçekten harika yerler. Bir de şu karsambaç çok ilgimi çekti. Bizim karlama dediğimiz buzlu meyve suları gibi mi acaba? 🙈 Sevgiler..
YanıtlaSilElif Hanım, bir gün kesinlikle Çamlıyayla'ya uğramanızı tavsiye ederim :) Karsambacı, Toroslardan elde ettikleri karı şurup ve gül suyuyla karıştırıp hazırlıyorlar. Kar erimemiş olduğu için meyve suyuna benzemiyor. Daha çok şuruplu kar tatlısı da denilebilir :)
SilGidip görmek kısmet olur umarım en kısa zamanda bize de :) Çok teşekkür ederim. Sevgiler..
Sil