Folegandros, kayaların arasından yükselen cennet...
Atina'da geçirdiğimiz bir buçuk günden sonra Pire (Piraeus) limanından kalkan hızlı feribot ile tatilimizin asıl merkezi olan Folegandros'a doğru yola çıkıyoruz. Feribot biletlerimizi gelmeden internet üzerinden almıştık. Kişi başı gidiş-dönüş 120 Euro. Biraz pahalı gibi görünse de, normal feribotların 11 saatte gittiği mesafeyi yaklaşık 4 saatte gidiyor. Biz de yolda vakit kaybetmektense kendimizi bir an önce denize atmak istiyoruz.
Feribotumuz Karavostasis Limanı'na yaklaşırken bizi de bir heyecan kaplıyor. Feribottan indikten sonra bizi almaya gelen otelimizin arabasını görüyoruz ve yola koyuluyoruz. Folegandros, küçük bir ada olduğu için yaklaşık 5-6 dakika sonra otelimizde oluyoruz. Otel diyince aklınıza büyük bir yer gelmesin. Kifines Suites, aslında yalnızca beş odalı bir butik otel...
Odamıza girmemizle birlikte içimizi bir huzur kaplıyor. Beyaz boyalı duvarlar, turkuaz kapı ve pencereler, odamızın balkonundaki havuz ve muhteşem bir deniz manzarası... Oteli kesinlikle tavsiye ettiğimi de ayrıca söylemeliyim.
Odamızdan gün batımı...
|
Yunanistan'ın Mora yarımadasının doğusunda bulunan Kiklad Adalarından biri Folegandros... Adanın yüz ölçümü yaklaşık 32 km² ve toplam nüfusu 600-650 kişi civarında. Birbirlerine taşıt yoluyla olduğu gibi patikalarla da bağlanmış Karavostasi (liman), Chora (merkez) ve Ano Meria gibi 3 küçük köyü var. Merkez olarak geçen Chora, denizden yaklaşık 200 m yükseğe kurulmuş. Bu köylerin geleneksel yapısı hiç bozulmamış. Beyaz badanalı duvarları ile renkli (çoğunlukta mavi) pencere ve kapıları olan evleri gerçekten çok etkileyici.Tabii arnavut kaldırımı döşeli dar sokakları da öyle...
Adanın merkezi olan Chora trafiğe kapalı. Ağaçların altında oturup birşeyler içip yiyebileceğiniz 3-4 tane meydan var. Ayrıca Folegandros'un kalesi Kastro da merkezde bulunuyor. Kastro'nun dar sokakları, begonvil ve amber çiçeği kaplı duvarları 13. yüzyıldan günümüze kadar süregelmiş.
Chora'da yemek yemekten zevk aldığımız yerlerden biri; Nikolas'
Restaurant...
Bunda fotoğraftaki Nikola’nın payı büyük!
|
Dounavi Meydan'ındaki Archangel Taxiarchis Kilisesi...
|
Pounta Meydanı...
|
Pounta Meydanı'ndaki "Grammer School"...
|
Panagia Kilisesi ( Virgin Mary olarak da biliniyor) |
Chora'daki hediyelik eşya satan dükkanlardan biri... |
Kastro'ya ait fotoğraflar...
Huzur dolu bu adada yaklaşık 15 tane birbirinden güzel ve bakir plaj var. Ada genelinde hiç ağaç olmaması her ne kadar insanı hayal kırıklığına uğratsa da, falez ve kayalık oluşumları adaya çok ayrı ve etkileyici bir görünüm kazandırmış. Üstelik bu etkileyici manzaraya bir de turkuaz renkli deniz suyunun eklendiğini düşünürseniz, adadan ayrılmanın ne kadar zor olduğunu tahmin edebilirsiniz.
Adadaki tüm plajlara patika yollardan ulaşmak mümkün. Onun dışında Chora'dan belli saatlerde Agali plajına ve Karavostasis'deki plaja otobüs ile ulaşılabilir. Agali plajından da Ag. Nikolaos ve Livadaki plajlarına tekne seferleri var. Karavostasis'ten (port) de Katergo plajına tekne seferleri var. Biz ilk gün Chora'dan önce Fira plajı sonrasında da Agali plajına yürüdük. Manzarası harikaydı. Ancak sıcakta biraz zor oluyor. Diğer günler otobüsle Agali plajına gelip tekne ile Livadaki Plajına geçtik. Agali Plajı biraz daha halk plajı gibi olduğu için daha kalabalık ve gürültülü. Ancak Livadaki ve Katergo plajları daha tenha ve bakir. Ancak bu plajlarda (Agali ve Ag. Nikolaos hariç) da yemek içmek için herhangi bir yer yok. Biz giderken suyumuzu, meyvemizi ve en önemlisi şemsiyemizi yanımıza aldık.
Adadaki tüm plajlara patika yollardan ulaşmak mümkün. Onun dışında Chora'dan belli saatlerde Agali plajına ve Karavostasis'deki plaja otobüs ile ulaşılabilir. Agali plajından da Ag. Nikolaos ve Livadaki plajlarına tekne seferleri var. Karavostasis'ten (port) de Katergo plajına tekne seferleri var. Biz ilk gün Chora'dan önce Fira plajı sonrasında da Agali plajına yürüdük. Manzarası harikaydı. Ancak sıcakta biraz zor oluyor. Diğer günler otobüsle Agali plajına gelip tekne ile Livadaki Plajına geçtik. Agali Plajı biraz daha halk plajı gibi olduğu için daha kalabalık ve gürültülü. Ancak Livadaki ve Katergo plajları daha tenha ve bakir. Ancak bu plajlarda (Agali ve Ag. Nikolaos hariç) da yemek içmek için herhangi bir yer yok. Biz giderken suyumuzu, meyvemizi ve en önemlisi şemsiyemizi yanımıza aldık.
Adadaki plajlar... |
Fotoğraflara geçmeden belirtmek istediğim son bir şey; Agali Plajı'nda nüdizm yasaktı. Ancak tekne aracılıyla ya da patikalardan yürüyerek gidilebilen plajlarda bol bol çırılçıplak insanlara hazırlıklı olun :)
Yürüdüğümüz patikadan manzara...
|
Fira Plajı...
|
Agali Plajı...
|
Katergo plajına giderken teknenin uğradığı mağara...
|
Katergo Plajı...
|
Katergo Plajı...
|
Katergo Plajı...
|
Ag. Nikolaos Plajı...
|
Folegandros'un köylerinden Ano Meria'ya da birkaç saat ayırdık. Chora'ya ve Karavostasis'e göre çok daha küçük ve kendi halinde bir yer. Otobüsten son durakta inip Livadaki ve Ampeli Plajlarına yürüyerek gidilebilir. Ada'nın eşeklerinden söz etmeden olmaz. Yerel halkın ulaşım için kullandığı şey eşekler.
Meşhur eşeklerden biri...
|
Ano Meria...
|
Ano Meria... |
Ano Meria... |
Yazımı bitirmeden önce biraz da adadaki yiyecek ve içeceklerden bahsetmek
istiyorum..
Nikola'nın yerinde yediğimiz "KoKoKo"...
|
Melisa Restoran'da yediğimiz "Melissa Chicken" ...
|
Yunan birası Alfa...
|
Yunan birası Mytos...
|
Muhteşem damla sakızlı likör...
|
Ada insanının samimiyeti ve güler yüzü adanın muhteşem ambiyansını kesinlikle arttırıyor. Nerede yemek yersek yiyelim, her zaman arayacağımız tatlarla tanıştık. Bu tatların bir çoğu bize tanıdık gelse de, hep kendilerinden bir parça lezzet vardı. Ayrıca en az Türkler kadar misafirperver olduklarını da söylemeden geçemeyeceğim. Her yemekten sonra tatlı ikram etmeleri de cabası tabii..
Kayaların arasından yükselen turkuaz kapı ve pencereli beyaz evleri şimdiden özlemeye başladım bile...
Atina gezi notları için tıklayınız.
Kayaların arasından yükselen turkuaz kapı ve pencereli beyaz evleri şimdiden özlemeye başladım bile...
Atina gezi notları için tıklayınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder