İtalya seyahatimizde Floransa’dan sonra beni en çok etkileyen şehir, Siena. Organik sokakları, dış cephesi tuğla kaplı binaları ve heybetli meydanı ile kale surları içinde bir Orta Çağ kenti. Sokaklarında dolaşırken her an bir yerden atlı bir şövalye çıkacakmış hissi uyandıran bu şehre, Floransa’dan trenle yaklaşık bir buçuk saatte ulaşıyoruz.
Siena tren istasyonunda indikten sonra kent merkezine giden otobüsler var. Ancak biz şehrin sokaklarında dolaşmak istediğimiz için yürümeyi tercih ediyoruz. Eee malum İtalya sokaklarında dolaşırken gelato yemeden olmaz.
|
Tuğbiş'in kadrajından ben :) |
Kale surlarından geçip eski kent merkezine doğru yürümeye başlıyoruz. Çok farklı bir atmosferin içinde gibi hissediyorum. Sanki üzerimde uzun kabarık bir elbise, dantel eldivenli ellerimle şemsiyemi sallayarak Orta Çağ döneminde dolaşıyorum! :)
|
Siena sokakları |
|
Siena sokakları |
Palazzo Tantucci, Palazzo Salimbeni ve Palazzo Spannocchi yapılarıyla çevrelenmiş, ortasında Bandini heykeli bulunan Piazza Salimbeni’yi (Salimbeni Meydanı) görüyoruz. Palazzo Salimbeni, 1472 yılından beri İtalya’nın halen çalışmakta olan en eski devlet bankasını barındırıyor.
|
Piazza Salimbeni ve Bandini heykeli (Soldan sağa doğru Palazzo Tantucci, Palazzo Salimbeni ve Palazzo Spannocchi) |
|
Bandini Heykeli |
|
1472 yılında banka açıldığından beri isminin yazılı olduğu kapı |
Ara sokaklardan yürüyerek Siena Duomosu’na doğru giderken İtalyan yapımı örgü kravatlar görüyoruz. Türkiye’de de benzerleri olmasına rağmen bunlar ilgimi çekiyor. Kardeşim için güzel bir hediye olacağını düşünerek 25 Euro’ya çok şık bir kravat alıyorum.
Hediye aldıktan sonra doğruca İtalya’nın en büyük katedrallerinden biri olan Siena Duomosu’na gidiyoruz. Romanesk ve Gotik mimarinin bir karışımı olan iç mekâna Donatello, Nicola Pisano ve Michelangelo’nun heykelleri, işlemelerle süslü zemin ve freskler hâkim.
|
Siena Duomosu |
|
Duomo’dan detaylar |
|
Ve tabi ki biz :) |
|
Duomo’nun içinden detaylar |
|
Nicola Pisano’nun, Arnolfo di Cambio ve oğlunun da yardımıyla yaptığı pano kabartmalarında, Hz. İsa’nın hayatından sahneler betimleniyor. |
Duomo’nun en etkileyici yerlerinden biri de Piccolomini Kütüphanesi. Gezerken hiçbir şeyi kaçırmak istemediğimizden nereye bakacağımızı şaşırıyoruz. En az katedral kadar büyüleyici bir yer. Burada ünlü İtalyan ressam Pinturicchio’nun fresklerinde Papa II.Pius’un hayatından sahneler anlatılıyor.
|
Piccolomini Kütüphanesi |
|
Pinturicchio’nun freskleri |
|
Kütüphanenin tavanında mitolojik hikâyelerden bahsediyor. |
|
Fresklerin altında el yazması kitaplar cam bölmelerde sergileniyor. |
Siena’daki diğer bir durağımız buram buram tarih kokan Piazza del Campo. Avrupa'nın en büyük meydanlarından biri olan piazza, eski Roma Forumu’nun bulunduğu yerde. 13.yy’de kentin yönetimini elinde bulunduran Dokuzlar Konseyi, büyük bir şehir merkezi yaratmak istediği zaman, meydan da bugünkü şeklini almaya başlamış. Meydan dokuz dilimden oluşuyor. Bu dokuz dilim, Dokuzlar Konseyi’nin otoritesini yansıtıyor. Tarih boyunca meydan, idamlara, boğa güreşlerine ve birçok festivale ev sahipliği yapmış. Günümüzde de Palio yani eyersiz at binme yarışları senede iki kez burada yapılıyor.
|
Piazza del Campo |
Meydanda yer alan Palazzo Pubblico, 1342 yılında tamamlanmış. Zemin katı taştan, üst kısımlarıysa kırmızı tuğladan inşa edilmiş. 102 metrelik uzunluğuyla çan kulesi (Torre del Mangia) İtalya’da inşa edilmiş ikinci en yüksek Orta Çağ kulesi. Ayrıca zamanında Dokuzlar Meclisi’ne ev sahipliği yapmış olan yapı, hala Siena’nın belediye binası olarak kullanılıyor.
|
Palazzo Pubblico |
|
Gotik Belediye Binası ve biz :) |
Meydanda yer alan diğer bir eser ise, 15.yy’de inşa edilmiş ve hala suyu 500 yıllık bir su kemerinden gelen Fonte Gaia. Üzerindeki rölyeflerde Adem ile Havva ve çocuk Hz. İsa betimleniyor. Bu çeşme, susayan turistlerin ve güvercinlerin uğrak noktası.
|
Fonte Gaia |
Meydana açılan dar sokaklardan birinden aldığımız dilim pizzalarımızı burada yiyoruz. Ambiyans çok güzel olduğundan buradan ayrılmak istemiyoruz.
|
Meydanda karnımızı sebzeli dilim pizza ile doyuruyoruz. |
Siena’da dikkatimi çeken bir diğer ayrıntı ise bazısı Orta Çağ’dan kalma, bazısı aslına uygun yenilenmiş kapılar oluyor.
|
Siena’nın kapıları |
Elbette ki bu otantik kent için anlatılacak çok ayrıntı var. Ancak benim kelimelere dökebildiklerim bunlar. Umarım bir gün yolunuz buradan geçer.
- Floransa gezi notları için
tıklayınız.
- Orvieto gezi notları için
tıklayınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder