Sabah ilk olarak Kolezyum’a (Colosseum) gidiyoruz. Birçok dizi ve filme konu olmuş ölümcül gladyatör dövüşlerine ev sahipliği yapmış olan Kolezyum, M.S. 72 yılında İmparator Vespasianus tarafından yaptırılmış. 55.000 kişilik olan Kolezyum, sınıflara göre oturma düzenine sahipmiş. Bu devasa yapıyı gezmek için en az bir buçuk saatinizi ayırmanızı tavsiye ederim.
|
Kolezyum (Colosseum) |
|
Dövüştürülecek hayvanların bekletildiği yer altındaki alan |
|
Müzedeki parçalardan bir kaçı |
Kolezyumun hemen yanında yer alan Roma Forumu’na doğru yürüyoruz. Kolezyum için aldığımız biletlerle Forum’u da gezebiliyoruz. Buradaki yapıların neredeyse yarısından fazlası yıkılmış. Ancak içinde gezerken insan kendini o zamanlarda hissetmeden edemiyor.
Roma Forumu, ilk yapıldığı zamanlarda senatoya, tapınaklara, meyve-sebze pazarlarına ve genelevlere ev sahipliği yapıyormuş. M.Ö. 2.yy’de Roma’ya daha düzenli bir merkez yapılmaya karar verildikten sonra pazar yerleri iş merkezlerine ve mahkeme salonlarına dönüşmüş. Ayrıca Forum, imparatorluk tarihi boyunca kentin törensel merkezi olmayı da korumuş. Foruma Titus Takı’nın altından giriyoruz. Bu takı, İmparator Domitianus tarafından M.S. 81 yılında Kudüs’ün yağmalanması şerefine yaptırılmış.
|
Titus Takı |
Titus Takı’nın hemen sağ tarafında M.S.135 yılında inşa edilmiş Venüs ve Roma Tapınağı yer alıyor. Tapınağın ön tarafında ise Romanesk Santa Francesca Romana çan kulesi bulunuyor.
|
Santa Francesca Romana |
|
Roma Forumu genel görünüm |
|
Constantinus ve Maxentius Bazilikası’ndan geriye kalan tonozlar. Zamanında burası mahkeme binası ve iş merkezi olarak kullanılmış. |
|
Romulus Tapınağı |
|
Antoninus ve Faustina Tapınağı |
|
Zamanında bankacılık ve iş merkezi olarak kullanılan Basilica Aemilia |
|
Septimius Severus Takı ve biz :) |
Roma Forumunda iki saatten fazla vakit harcıyoruz. Mesleğimizden dolayı burası çok ilgimizi çekiyor. Ancak açık alan olmasından ve herhangi bir dinlenme yeri olmamasından dolayı buraya giderken mutlaka yanınızda şapkalarınız olsun. Ayrıca içeride susuz kalmamak için de mutlaka suyunuzu yanınıza alın. Yoksa bizim gibi diliniz damağınıza yapışabilir :)
Forum’dan yavaş yavaş ayrılarak Piazza del Popolo’ya (Popolo Meydanı) gidiyoruz. Burası Roma’nın en büyük meydanlarından biri. Meydanın tam ortasında II. Ramses zamanından kalma mısırdan getirtilmiş kentin en büyük dikili taşı var.
|
Piazza del Popolo |
|
Piazza del Popolo |
Meydandan sonra dünya Katolikliğinin başkenti olan Vatikan’a gidiyoruz. Dünyanın en küçük devleti olan Vatikan yaklaşık 43 hektarlık bir alanda yer alıyor. 1929 yılından beri bağımsız bir devlet olarak Papa tarafından yönetiliyor. Kendine ait postanesi, bankaları, parası, hukuk sistemi, radyo istasyonu, gazetesi ve alışveriş dükkânları var. Gezebileceğiniz yerler ise; San Pietro Kilisesi, Vatikan Müzeleri, Sistina Şapeli, Vatikan Bahçeleri ve Piazza San Pietro. Vatikan’a gitmeden hangi kısımları gezeceğinize karar verirseniz, internet üzerinden biletlerinizi satın alabilirsiniz. Böylece bizim gibi uzun bilet kuyruklarında yaklaşık 40-50 dakika beklemek zorunda kalmazsınız. Bunun dışında hatırlatmak istediğim bir diğer konu ise Vatikan’da kiliselere girerken kısa şort, etek ve askılı kıyafetlere izin verilmemesi. Kıyafetlerinize dikkat etmezseniz beklediğiniz uzunca kuyruklardan sonra kiliseye giremeden dönmek zorunda kalabilirsiniz.
|
San Pietro Kilisesi ve meydanı |
Kilisenin kubbesine çıkmanın iki yolu var. Ya beş Euro verip yaklaşık 500 merdiven çıkacaksınız ya da yedi Euro verip bir kısmını asansör ile çıktıktan sonra 350 merdiven tırmanacaksınız. Hristiyan hacıların birçoğu merdivenlerden çıkmayı tercih ederken biz asansör artı merdiven ikilisini tercih ediyoruz. Bir kısmını asansör ile çıkmamıza rağmen kubbeye yaklaştıkça kubbenin kavisinden de kaynaklı olarak çok zorlanıyoruz. Ancak elbette yılmak yok :) Michelangelo’nun tasarladığı kubbeyi ve harika bir Roma manzarasını kaçırmak istemiyorsanız, buraya çıkmanız şart.
|
Kubbeden San Pietro Meydanı |
|
Kubbeden Roma manzarası |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder