Madrid’den Barselona’ya geçerken Aragon Özerk Bölgesi’nin başkenti olan Zaragoza’ya uğruyorum. Zaragoza bir yerden bir yere giderken mola verilen bir kent gibi görünse de, sokaklarda gezerken insanı etkisi altına alıyor. Henüz turistler tarafından keşfedilmediği için kendi halinde sakin bir kent.
Bağımsızlık Savaşı sırasında kentteki birçok yapı zarar görüyor. Ancak kentin eski merkezindeki bazı binalar korunuyor. İlk olarak Plaza del Pilar’a gidiyorum. Kentin önemli yapıları bu meydanın etrafındalar. Bunlardan en etkileyicisi olan Basilica de Nuestra Senora del Pilar (Pilar Katedrali) renkli seramiklerle kaplı 11 kubbesiyle devasa bir yapı. Ayrıca içerisinde Goya’nın freskleri de görmeye değer.
 |
| Plaza del Pilar |
 |
| Ebro Nehri tarafından Basilica de Nuestra Senora del Pilar |
 |
| Basilica de Nuestra Senora del Pilar |
Meydanda; Ayuntamiento olarak bilinen belediye binası, 16.yüzyıl tarihli Rönesans emtia borsası (Lonja) ve La Seo Kilisesi yer alıyor.
 |
| Ayuntamiento, Belediye Binası |
 |
| La Seo Kilisesi |
Zaragoza’da sadece yemek molası verdiğimiz için yalnızca iki saatim var ve fazla oyalanmadan meydandan ayrılıyorum. Meydanın arkasındaki sokaklarda dolaşarak yemek yemek için yer bakıyorum.
Ve her kentte yaptığım gibi burada da Zaragoza kapılarından bir kolaj yapıyorum :)
Zaragoza’daki iki saatimizi tüketiyoruz ve yeniden Barselona yollarına düşüyoruz. Bekle bizi Barselona!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder