Barselona denilince akla futbol, deniz ve elbette Gaudi geliyor. Diğer yazımda, uzun uzun Barselona sokaklarından ve meydanlarından bahsetmiştim. Şimdi sıra geldi Antoni Gaudi’ye…
19. yüzyılın sonuna doğru Barselona’da yeni bir sanat ve mimari tarz olan Modernismo doğuyor. Katalan milliyetçiliğinin kendini ifade etme biçimi olarak da kullanıldığından Katalan Art Nouveau’su olarak da biliniyor. Barselona’da Modernismo’nun başlıca öncüleri Josep Puig i Cadafalch, Lluis Domenech i Montaner ve Antoni Gaudi olarak biliniyor.
Barselona’da Gaudi’ye ait birçok eser bulunuyor. Aslında hepsini merak ediyorum. Ancak o kadar zamanım olmadığından kentin sembolü haline gelenleri gezebiliyorum. İlk durağım, Avrupa'nın en ilgi çekici katedrallerinden biri olan Sagrada Familia. Gelmeden önce
webden satın aldığım bilet sayesinde sıra beklemeden içeriye giriyorum. Eğer siz de katedrali gezmeyi düşünüyorsanız, mutlaka gelmeden biletlerinizi almanızı tavsiye ederim. Yoksa saatlerce kuyrukta beklemek zorunda kalabilirsiniz. Bu arada sadece katedralin içini gezmek 15 Euro, yok buraya kadar gelmişken kuleye de çıkmak istiyorum derseniz 29 Euro bilet ücreti ödemeniz gerekiyor. Bu önemli bilgilerden sonra gelelim meşhur bitmeyen katedrale. 1882 yılında yapımına başlanan Sagrada Familia’ya Gaudi 1883 yılında katılıyor - ta ki 1926 yılında ölünceye dek. Gaudi’nin çalışmalarına sadık kalınarak katedralin inşası devam ediyor ve 2026 yılında katedralin tamamlanması planlanıyor.
|
Gaudi’nin nam-ı diğer “Bitmeyen Kilisesi”. Gaudi’nin yaptığı kısım ilk bakışta ayırt edilebiliyor. |
Sagrada Familia, “kutsal aile” anlamına geliyor. Bu ismin verilmesinin sebebi ise, bittiğinde buranın “taştan bir İncil” olacak olması. İncil’de Hz. İsa’nın hayatıyla ilgili ne anlatılıyorsa, katedralin her yerine onlar işleniyor. Bu nedenle katedral; Kutsal Doğum Cephesi, Çile Cephesi, Zafer Cephesi Ve Cennet Cephesine ayrılıyor. Katedralin dört cephesinde toplam 12 tane kule var. Bu kuleler, Hz. İsa’nın 12 havarisini temsil ediyor. Bu 12 kulenin ortasında ayrıca dört kule daha var. Bunlar da İncil yazarlarını betimliyor. 17.kule; Hz. Meryem Kulesi iken, 18. ve en yüksek kule ise Hz. İsa Kulesi. Ancak günümüzde sadece sekiz kule tamamlanmış. Bittiği zaman dünyanın en yüksek dini mabedi olacak.
|
Kutsal Doğum Cephesi |
|
Kutsal Doğum Cephesinde inanç, umut ve yardımseverlik temsil ediliyor. Ayrıca Hz. İsa’nın doğumunu ve çocukluğunu anlatan sahneler var. |
|
Gaudi, tüm eserlerinde olduğu gibi Sagrada Familia’da da doğadan esinleniyor. |
|
Sagrada Familia’dan tavan detayları |
Vatikan da içinde olmak üzere birçok kilise görmüş birisi olarak Sagrada Familia’dan çok etkileniyorum. Doğadan esinlenilmiş sembolleri ve ışık oyunlarıyla kiliseden çok sanat galerisi tadında bir yer.
|
Sagrada Familia |
|
Sagrada Familia |
|
Sagrada Familia |
|
Sagrada Familia |
İçeriden sonra sıra Çile Cephesine geliyor. Farklı tarzından dolayı, bu bölümün Gaudi öldükten sonra tamamlanan yerlerden biri olduğu hemen anlaşılıyor. Çile Cephesindeki köşeli ve ürkütücü heykeller Josep Maria Subirachs tarafından yapılıyor. Rehberimize göre, Gaudi reenkarnasyona inanıyormuş ve öldükten tam dokuz ay bir gün sonra Josep Maria Subirachs dünyaya geliyor. Daha sonra Sagrada Familia’da çalışan heykeltıraş, rehberimize göre aslında Gaudi’nin başka bedende şekil bulmuş hali. Ben bu kısım hakkında yorum yapmak istemiyorum. Ancak duyduklarımı da sizlere aktarmadan olmaz :)
|
Josep Maria Subirachs’nın yapıtları |
|
Su doku tarzında yapılmış olan bu sembol, hangi yönden toplanırsa toplansın Hz. İsa’nın öldüğü yaş olan 33 ediyor. |
Sagrada Familia’dan sonra Gaudi’nin ustalık eserlerinden biri olan Casa Batllo’ya gidiyorum. Bu masal ev, Batllo Ailesi için yapılmış ve Passeig de Gracia Caddesi üzerinde yer alıyor. Diğer yerlerde olduğu gibi bu evi de gezmek için
biletinizi gelmeden almanızı tavsiye ederim. Tam bilet için 22,50 Euro ve öğrenci bileti için 19,50 Euro ödemeniz gerekiyor. Türkiye’deki öğrenci kartlarının İspanya’da geçtiğini de belirtmekte fayda var.
1904 yılında inşaatına başlanılan bina, iki yıl içinde tamamlanıyor. Barselona’daki en önemli Katalan mimarilerinden biri. Binaya dışarıdan baktığımda Gaudi’nin tüm hayal gücünü kullandığını hissediyorum. Çatısı ejderha sırtı gibi olan binanın balkonlarını kafatasları ve kemikler oluşturuyor.
|
Casa Batllo |
|
Casa Batllo’nun balkon ve pencere detayları |
|
Casa Batllo’nun içinden detaylar |
|
Gaudi’nin eserleri karşısında kendini kaybetmiş ben :) |
|
Ejderha sırtı şeklindeki çatı ve seramiklerle süslenmiş bacalar |
Antoni Gaudi’nin gezme fırsatını yakaladığım son ve en renkli eseri olan Park Güell’e gidiyorum. Parkı ziyaret ücretli. Bilet fiyatı 8 Euro. Ayrıca randevu sistemiyle parka girmeme izin verdikleri için giriş saatimin gelmesini bekliyorum. Diğer gezilecek yerlerde de olduğu gibi Barselona’ya gelmeden önce
internetten biletinizi almanızı ve benim gibi boşuna vakit kaybetmemenizi tavsiye ederim.
1890'larda Eusebi Güell tarafından kamu binalarının ve konutların olduğu bir bahçe-kent projesi başlatılıyor. Ancak projenin çok az bir kısmı hayata geçebiliyor ve proje tamamlanamadan bırakılıyor. Daha sonra bu alan halka açık bir park haline getiriliyor.
|
Renkli mozaiklerle bezenmiş, kıvrımlı balkonunda oturup, dinlendiğim ve manzaranın tadını çıkardığım Gran Plaça Circular. |
|
Park Güell |
|
Sadece parkın değil kentin de sembolü haline gelmiş meşhur kertenkele heykeli |
|
Mağaraya benzeyen, cam ve seramik mozaiklerle 84 eğri sütunun yer aldığı Yüz Sütun Odası |
Aslında Barselona’ya kadar gelmişken, İspanya çapında mimari tarzların sergilendiği Poble Espanyol’u (İspanyol Köyü), 18. yüzyıla kadar idamların yapıldığı Plaça d’Espanya’yı (İspanya Meydanı) ve meydanda yer alan eski boğa güreşi arenasından dönüştürülerek alışveriş merkezi haline gelen Las Arenas’ı da ziyaret etmenizi tavsiye ediyorum. Ancak ayrıntılı olarak Gaudi’nin eserlerinden bahsettiğim bu yazımın sadece Gaudi’ye ait olmasını istediğim için başka detaylardan bahsetmiyorum. Umarım bir gün yolunuz bu İspanyol kentine düşer…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder