Yazılarımı takip edenlerin bileceği üzere, biz genellikle uçak firmalarının kampanyalarını takip edip seyahat planlarımızı aylar öncesinden yapıyoruz. Ancak bu sefer öyle olmuyor :) Uzun zamandır aklımızda olan tropikal kış tatilimize gitmeye karar vermemiz birkaç gün sürüyor ve yaklaşık 1 ay sonrasına biletlerimizi alıyoruz. Ömer'in su üstündeki odalarda kalma isteği ve benim Hint Okyanusu'nda dalma hayalim elbette bu kararı hızlandırıyor :)
Büyük bir heyecanla tatil için araştırmalarımıza başlarken, hem otel hem de uçak için en uygun fiyatın Maldivler için çalışan acentelerde olduğunu fark ediyoruz. Biz de bütün işlemlerimizi yalnızca Maldivler üzerine çalışan www.maldiveclub.com üzerinden yapıyoruz. Acente ile iletişime geçtiğimizde bütçemizi ve kriterlerimizi sorup, içerisinde 20’den fazla otelin ve farklı konaklama seçeneklerinin olduğu bir teklif veriyorlar. Biz de her biri birbirinden keyifli gözüken bu otellerden Raa Atol’de yer alan Kudafushi Resort’te her şey dâhil su üstü villasını tercih ediyoruz. (Otel seçimi tatilin en önemli noktası ama anladığımız kadarıyla isteseniz de kötü bir otel seçme şansınız yok denecek kadar az :)) Bu noktada, Maldivlerde gideceğiniz adanın otelden ibaret olduğunu unutmamanızı ve sürpriz hesaplar ödememek adına tercihinizi her şey dâhilden yana kullanmanızı tavsiye etmeliyim. Aynı şekilde maldiveclub.com’u da gönül rahatlığıyla tavsiye edebilirim. Gerek Yeşim Hanım, gerek Serkan Bey seyahatinizin tüm detaylarıyla ilgileniyor ve onlarca seçenek arasından seçim yapmanız çok daha kolaylaşıyor. Ayrıca ciddi rakamlar tutan ve çoğu zaman ilk etapta insanların gözünden kaçan otel transfer ücreti ve vergiler gibi Maldivler’e özgü detaylar da canınızı sıkmamış oluyor. Açıkçası bu tarz firmalara çok soğuk ve ön yargılı bakan biz bile bu şekilde ilerlediğimiz için çok rahat ediyoruz.
Resmi adı “Maldivler Cumhuriyeti” olan Maldivler, Hindistan'ın güneyinde ve Sri Lanka’nın güneybatısında bulunuyor. Yaklaşık 1.200 ada ve bu adaların oluşturduğu 20 atolü kapsayan Maldivler’de, adaların sadece 305 tanesinde yerleşim bulunuyor. Yerleşim olan adaların 200 tanesinde yerel halk yaşarken, 105 tanesi otel ada (resort) olarak kullanılıyor. Yüz ölçümünün %99’u su olan bir ülkede sizin de tahmin edeceğiniz gibi kara yolu diye bir şey yok. Gitmek istediğiniz adaya iç hatlar uçuşu, deniz uçağı ya da deniz yoluyla gidebiliyorsunuz. Deniz uçakları diğer seçeneklere göre daha pahalı ve sadece gündüz saatlerinde yolculuk yapılabiliyor. İç hatlar uçuşlarında planörlü uçaklar kullanılıyor. Otobüs mantığıyla gerçekleştirilen uçuşlarda birden fazla durak bulunuyor. Bir örnekle açıklarsam, İstanbul’dan kalkan uçak, önce Eskişehir'e oradan Ankara’ya ve son durağı olan Kayseri’ye gidiyor gibi düşünebilirsiniz :)
Otel adalar haricinde ülkede alkol satışı ve kullanılması yasak. Hatta havaalanında ülkeye alkol girişini engellemek için valizler x-ray’den geçiriliyor. (Otellerde alkolden yana bir sıkıntı yok) Müslüman bir ülke olan Maldivler, başkanlık anayasal cumhuriyet ile yönetiliyor. 2017 sayımlarına göre, 436.000 nüfusa sahip ülkenin başkenti Male’de yaklaşık 143.000 kişi yaşıyor. Male, alan ve nüfus olarak bakıldığında dünyanın en yoğun başkentlerinden biri. Resmi dili ‘Dhivehi’ olan Maldivlilerin çoğu İngilizce konuşabiliyor. Hatta gayet de akıcı konuşuyorlar :) Sağdan sola doğru yazılan ‘Thaana’ adı verilen yazı dili kullanıyorlar. Para birimi Maldiv Rufiyaası (MVR). Yolculuğunuz sırasında yanınızda Dolar ya da kredi kartı bulundurmanız yeterli oluyor. 1 ABD Doları yaklaşık 15,45 Maldiv Rufiyaası ediyor. (Aralık 2019)
Ana geçim kaynağı balıkçılık ve turizm olan Maldivlerde yılın her dönemi sıcak bir hava hâkim. Kadınların başı kapalı olmasına rağmen, turistlerin giyimine karışan bir yaklaşımları yok. Hatta gittiğim Ürdün ve Fas gibi Arap ülkelerindeki gibi turistleri rahatsız edici bir tutumları ya da bakışları da yok. Ancak tahmin edebileceğiniz gibi camilere girerken kıyafetlerinizi ibadethaneye uygun olarak giyinmelisiniz. Ayrıca özellikle belirtmek isterim ki, Maldivliler çok sıcakkanlı ve arkadaş canlısı insanlar.
Maldivler hakkında kısa açıklama yaptıktan sonra gelelim bizim tatilimize. İstanbul’dan 8 buçuk saatlik uçuş ile Male’ye indikten sonra, çıkışta bir otel çalışanı bizi karşılıyor ve bineceğimiz iç hat uçuşu için işlemlerimizi yapıyor. Yeni uçuşumuzu çok beklemiyoruz ve yaklaşık bir saat sonra yarım saatlik bir uçuş ile Ifuru adasına geçiyoruz. Raa Atol’de yer alan, üzerinde yerleşim alanı bulunmayan ve yalnızca havaalanı (bir de transfer saatleri uymayanların kalabileceği bir otel var) olarak kullanılan Ifuru’dan yeni bir otel çalışanı bizi alıyor ve hız botuyla yarım saatte otelimize götürüyor. Dhivehi dilinde Küçük (Kuda) Ada (Fushi) anlamına gelen ve tüm çevresi 40 dakikada yürünebilen Kudafushi, bize 6 gün boyunca ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor :) Daha adaya yaklaşırken tüm yorgunluğumuzu unutuyoruz ve gördüklerimiz bizi inanılmaz heyecanlandırıyor. Ne de olsa bir hayalimiz daha gerçeğe dönüşüyor!
Maldivler’de geçirdiğimiz günleri tek tek anlatmak yerine genel bir değerlendirme yapmam sanıyorum daha doğru olur. Söylemem gereken ilk şey, Maldivler’in gerçek bir doğa harikası olduğu… Daha uçakta yukarıdan bakarken büyülenmeye başlıyorsunuz ve adanıza adım attığınızda gerçekten dünyanız değişiyor. Dünya üzerinde fotoğrafları kadar etkileyici olmayan birçok sosyal medya fenomeni lokasyonun aksine, burada en ufak bir hayal kırıklığına uğrama şansınız yok. Turkuaz renkteki okyanus, incecik kum ve yemyeşil doğa her saniyenizde size eşlik ederken, burada gerçek anlamda dinlenme fırsatı buluyorsunuz. Zaten isteseniz de gezebileceğiniz bir yer olmadığı için, adada hayatınız yemek-içmek-yatmak ve nadiren de olsa yürüyüş yapmakla geçiyor :) Bir başka deyişle, inanılmaz bir doğanın içinde, birlikte olduğunuz insanla, kitabınızla, müziğinizle ve kendinizle baş başa kalıyorsunuz…
İlginizi çekerse elbette Maldivler’de de yapılabilecek aktiviteler bulunuyor ve çoğunun başrolünde Hint Okyanusu var. Özellikle bizim seyahatimizin de başlıca sebebi olan su altı dünyası burada tam anlamıyla olağanüstü. Bırakın tüplü dalışı, odanızdan suya girdiğinizde bile vatozdan trompet balığına, bebek köpek balığından (baby shark) tropikal sarı ve mavi balıklara kadar sayısız sevimli deniz canlısına dokunacak uzaklıkta yüzebiliyorsunuz. Tabii tüplü dalış yapıyorsanız, burada standartlarınızın can sıkıcı derecede yükseleceğini söylemeliyim! Her dalıcının en büyük hayalleri arasında yer alan mantaları ve farklı türde köpek balıklarını her an görme ihtimaliniz olan Maldivler’de, bu dev arkadaşların yanı sıra binlerce belgesel tadında deniz canlısı da var :) Ben de tatili iple çektiğimiz bir ay boyunca hep manta görmeyi hayal ettikten ve Ömer’e sürekli “aslında köpek balığı görmesem fena olmaz!” dedikten sonra, tam gönlüme göre bir sonuç alıyorum. Gündüz yaptığım dalışta kocaman bir mantayla karşılaştıktan ve mutluluktan kalbim yerinden çıkacak gibi olduktan sonra, öğleden sonra Shark Point’e gittiğimiz halde köpek balığı görmüyorum. Her ne kadar bir gün buluşacağımızı bilsem de, bu planı biraz daha ertelemiş oluyorum :)
Yeri gelmişken Kudafushi’deki dalış merkezinin de hakkını vermeliyim. Burada başta Paco ve Fasy olmak üzere işlerinde oldukça iyi bir ekip var (çalışanlar arasında İsviçreli, Alman ve İtalyan insanlar da var) ve hava şartları el verdiği müddetçe her gün dört dalış yapılabiliyor. (İki öğleden önce, bir öğleden sonra ve tabi ki gece dalışı) O günkü rota dalıcıların isteğine göre belirleniyor ve tekneyle gerekirse bir saat mesafeye kadar açılıyorlar. Ayrıca her an kendinizi güvende hissettiren bu ekip, her gün 17.00’de yeni dalıcılar için ücretsiz deneme dalışı da yaptırıyor. Bana sorarsanız şnorkelle yetinmeyin ve suyun derinliklerine bir şans verin!
Kudafushi’deki 5 Yıldızlı PADİ Dalış Merkezi
Paco ile güzel bir sohbetin ardından…
Manta gören masum dalıcıların mutluluğu :)
Yeniden sudan çıkıp adaya dönecek olursak, biraz Kudafushi’den de bahsetmem gerekiyor. Doğası, ambiyansı, odaları, çalışanları ve mutfağıyla her açıdan kusursuz bir otel olan Kudafushi’de gerçekten tatilde olduğunuzu hissediyorsunuz. Adanın birkaç cümlede anlatmaya çalıştığım genel havası, birbirinden kibar çalışanların (istisnasız) inanılmaz ilgi ve nezaketleriyle bir araya gelince, Kudafushi tekrar tekrar gelmek isteyeceğiniz bir otele dönüşüyor. Özellikle bizler için bu tip coğrafyalarda en büyük problem olan yemek yeme konusu da burada en ufak bir sıkıntı yaratmıyor. Aksine, her gün mutlaka yiyemeyip de aklınızın kaldığı birkaç şey oluyor :) Gerek açık büfe çalışan ana restoran (üç öğün), gerekse A la carte servis yapılan Olive Me adındaki ikinci restoran (yalnızca akşam yemeği) sizi kaldığınız süre boyunca oldukça şımartıyor. Bu arada All Inclusive olarak geçen her şey dâhil paketi tercih ettiğinizde, restoranlarda içtiğiniz alkollü-alkolsüz her şey yemeğinize dâhil oluyor. Soft All Inclusive olarak geçen ve yalnızca alkolsüz içecekleri kapsayan alternatif bir her şey dâhil paketi de var. Bu paketlerle, havuz ve plajın hemen yanında olan otelin barından da tüm gün dilediğiniz gibi faydalanabiliyorsunuz.
Ana restoranda öğlen yemeğimizi yerken…
JuJu Bar’ın birbirinden lezzetli kokteyllerini yudumlarken…
JuJu Bar’da dalga sesleriyle huzurlu bir gece…
Kudafushi’de oda konusunda ise iki temel seçenek var: Water Villa ve Beach Villa. (Bunları da havuzlu ya da havuzsuz olarak seçiyorsunuz) Water Villa bölümü, hep Maldivler dendiğinde akla gelen meşhur su üstü odalardan oluşurken, Beach Villa’lar ise plajda yer alıyor. İkisi de son derece keyifli olan ve herkesin zevkine göre değişecek olan bu tercihle ilgili söyleyebileceğim tek şey, Beach Villa tutacak olursanız nasıl bir oda istediğinizi önceden otele belirtmeniz olur. Çünkü inanılmaz izole bir noktada yer alan beach villalar da var, bütün gün insanların önünde yürüyüş yaptığı villalar da… Maddi-manevi böylesine özenilerek gidilen bir tatilde tüm önceliklerinizi belirtmenizde fayda var. Onun dışında konfor, temizlik, dizayn vs. konularda en ufak bir olumsuz yorum yapmak mümkün değil.
Kudafushi’nin su üstü odaları
Bolca zaman geçirdiğimiz odamızın balkonu
Kudafushi’nin plajdaki odaları
Kudafushi’nin plajdaki odaları
JuJu Bar ve ana restoran arasında yer alan sonsuzluk havuzu
Adada yürüyüş yaparken nereye bakacağımı şaşırıyorum :)
Bu yürüyüşler sizi her an bir gri balıkçılla da karşılaştırabilir!
Adada yeşillerin arasında yürüyebileceğiniz gibi, okyanus kenarında ayaklarınıza dalgaların vurmasını da tercih edebilirsiniz :)
Kudafushi’de gün batımı!
Toparlamak gerekirse, Maldivler’de günlerimiz odamızın balkonunda ve odayı terk edebildiğimiz zamanlarda da havuz, plaj ve gün batımı noktası gibi ortak alanlarda dinlenerek geçiyor. Hava şartları tatilimizin üç gününde güneşin tadını çıkarmamızı sağlarken, diğer üç gününde ise daha kapalı, rüzgârlı ve zaman zaman yağmurlu bir hava bize eşlik ediyor. (Sıcaklığın kesinlikle 28 derecenin altına düşmediği Maldivler’de, bu tip kapalı havalara hazırlıklı olmanızı ve tadınızı kaçırmamanızı öneririm) Özellikle rüzgârın saatte 40 kilometreye ulaştığı gün, okyanusun bu büyüleyici ve biraz da ürpertici hali, odada ağzımızı açık bırakıyor ve bütün gün şaşkın şaşkın uçsuz bucaksız mavilikleri seyrediyoruz. Ne de olsa altı gün boyunca aklımıza kazınan onlarca an gibi, bu doğa harikası sahneyi de bir daha görüp göremeyeceğimizin bir garantisi yok…
merhaba
YanıtlaSilMerhaba :)
Sil